En kısa ve öz tanımı ile bir müslüman, Allah'dan başka ilah olmadığına, Muhammed'in de onun kulu ve elçisi olduğuna iman ve şehadet eden kişidir. Bu cihetle müslüman, sadece Allah'ın kelamı olan Kur'an-ı Kerim ile elçisinin sözleri ve amelleri doğrultusunda iman ve ibadet eder. Dinini iyi öğrenmiş ve anlamış bir Müslüman aşağıdaki gibidir:
- Tokgözlü ve dürüsttür. Kimsenin ne parasında, ne malında gözü vardır.
- Çalışkandır. Elini ve zihninin emeğinden başka kazanç bilmez.
- Açıksözlü ve yüreklidir. Allah'tan başka hiçbir şey onu korkutamaz.
- Yaşadığı ülkenin kanunlarına saygılıdır. Suç işlemez. İyi bir vatandaştır.
- Alçakgönüllü ve güleryüzlüdür. Kibir nedir bilmez. Karşısındakine milliyeti, ırkı, dini, dili, rengi, inancı, kültürü, öğrenimi nedir diye düşünmeksizin, evvela bir insan olarak yaklaşır. Yardıma muhtaç birisi ile karşılaştığında, bu kişi bir dinsiz, bir kafir bile olsa, hiçbir şart ve karşılık aramaksızın kudreti dahilinde ona elini uzatır.
- Müslüman olmayan insanları, dilinin döndüğü kadar imana davet eder. Onlara Allah'ın dininin güzelliklerini ve faziletini anlatmaya çalışır. Kimseye zorla birşey kabul ettirmeye kalkışmaz. Çünkü bunun mümkün olmadığını bilir. Güzellikle ve güleryüzle konuşur, haddini aşmadan nashihat ve tenbihde bulunur. Münakaşaya girmez.
- Doğayı ve tüm canlıları sever, korur, onlarla barışık yaşar. Her canlının, tıpkı kendisi gibi, Allah'ın bir kulu olduğunun bilincindedir. Temizliğe çok önem verir, kendisini ve çevresini tertemiz tutar.
- Uyanık ve araştırmacıdır. Mesela fen bilimlerine büyük bir merak ve saygı duyar. Allah'ın emirlerinin kainatta nasıl tecelli ettiğini anlamanın tek yolunun, müsbet fen bilimlerinin deney ve gözlemlerinden geçtiğini bilir. Günlük yaşantısında ve mesleğinde, tüm teknolojik yeniliklere açıktır.
- İnsanlık ve düşünce tarihini öğrenmeye çalışır. Çeşitli medeniyetlerin, düşünce sistemlerinin, doğuş, yükseliş ve batışlarından ibret alır.
- Dini bilgisini sürekli geliştirmeye çalışır. Bu konuda son derece dikkatli ve titizdir. Okuduklarını ve dinlediklerini Kur’an süzgecinden geçirmeden kabul etmez.
- Asla sebepsiz yere cana kıymaz. Hele bir insanın canına kastetmeyi aklından bile geçirmez. Tek bir cana kastetmenin dahi, kainattaki tüm canlara kastetmekle aynı derecede büyük bir günah olduğunu bilir.
- Barışsever ve uzlaşmacıdır. İnsanların, aralarındaki tüm sorunları barışçı görüşmeler ve anlaşmalar çerçevesinde çözebileceklerine inanır.
Bununla beraber müslüman, elbette eline vurulup ekmeği alınabilen, zalimden bir tokat yediğinde diğer yanağını dönen, aciz, çekingen, pasif ya da umursamaz bir insan değildir.
İmanına ve ibadetine engel konulmaya kalkıldığında yahut yurdundan sürülmek ya da kendi yurdunda esir gibi yaşamak tercihi ile karşı karşıya bırakıldığında, zorba tehditlere karşı kendini, gerekli gördüğü tüm yöntemlerle ve hayatı pahasına hiç tereddüt etmeden savunur!
Allah, tüm müslümanları böyle bir mecburiyette kalmaktan korusun.
Amin!
(İnterNetDen)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder