Organik ürünlerin faydaları, zirai ilaçların zararları konusunda neredeyse konuşmadığımız gün yok gibi. Şikayetlerimizi bir bir sıralasak liste uzayıp gider. Kışın seralarda üretilen yazlık meyve sebzelerin doğal olmadığından, sebzelerin eski güzel tatlarının artık kalmadığından, üretimin hormon ile yapıldığından her zaman şikayet eder olduk. Bir çiftçi olan Ali Yener bey bile eski tatları arar olmuş. Köyde yaşamasına rağmen sentetik gübrelerin zararları, sebze-meyve tatlarının olması gerekenden farklı hale gelmesi onu yeni arayışlara itmiş.
Önceden de çiftçilik yapan Ali Bey “eski tatları aramak sevdası ile organik tarım işine girerek artık zirai ilaçları kullanmayacağım demiş bir gün ve organik tarım yapmaya başlamış. Kendisi, 2000 yılından beri organik fındık, bal ve kivi üretimi yapıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk sertfikalı organik kivi üreticisi. Ürünlerini Şişli Feriköy organik ürün pazarında, Bursa’da ve internet üzerinden satıyor. Üretimini Zonguldak, Alaplı Ilçesi, Bölücek köyünde, 300 dönümlük arazide gerçekleştiriyor. Türkiye’de 2006 yılına kadar organik kivi üretilmediğini söylüyor. Ilk organik soya fasülyesini de Ali Bey üretmiş. O yüzden kat edeceğimiz çok yol var diyor. Kendisine biraz da organik bal dan bahseder misiniz diyoruz.
“Organik arıcılık bitkisel üretimden daha zor. Öncelikle kovanlar boyasız olmalı. Arılar balmumunu kendisi yapmalı. Arı bitini öldürmek için organik menşeli formik asit kullanılıyor. Arı biti bir parazit olduğundan arının kanını emiyor. Bit arının yavrularına önceden nüfuz ederek, yavrunun sakat doğumuna neden oluyor. Arılar kanatsız, ayaksız doğuyor. Sakat doğan tüm yavrular kovandan dışarı atıldığından, geriden yeni nesil gelmiyor. O yüzden önemli bir hastalıkla bile doğal bir ilaçla başa çıkmak zorundasınız organik arıcılıkta.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder