"Benimle aynı düşüncede olmayan insan düşman değildir; Sadece benimle aynı düşüncede olmayan başka bir insandır." (Alıntı)

FİKİR KENTİ - Son Eklenenler ...

5 Kasım 2007 Pazartesi

Donmaya dirençli ilk fareyi ürettiler.

TÜBİTAK’ta yapılan bir çalışma ile dünyanın donmaya dirençli ilk fare türü geliştirildi. Kutupta yaşayan bir balıktan alınan genlerin nakli yoluyla elde edilen fareye "Türk malı buzul ayısı" adı verildi. Yeni fare, artı 4 derecede yaşayabiliyor.

TÜRKİYE Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)bünyesinde yer alan Marmara Araştırma Merkezi Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü, dünyanın ilk donmaya dirençli fare türünü üretti. Doç. Dr. Haydar Bağış başkanlığındaki ekibin 7 yıllık çalışması sonucunda elde edilen ve ismine "Türk malı buzul ayısı" denilen yeni fare türü, bilim dünyasında büyük bir devrim olarak kabul ediliyor.

TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi’nin kasım sayısında yer alan habere göre, araştırmanın çıkış noktasını, kutup bölgesi buzullarla kaplandığında bütün balıklar yok olduğu halde yaşamaya devam eden bir balık türü oluşturdu. Bilim dünyasının "biyolojik antifriz proteinleri" adını verdiği bir direnç sistemi geliştiren bu balık türü, araştırmacıların dikkatini çekmekte gecikmedi. Yapılan araştırmalar sonucunda, "Notothenioid" denilen bu balıkların hayatiyetini devam ettirebilmek için "antifiriz molekülleri" ürettiği tespit edildi.

BALIKTAN FAREYE GEN

Doç. Dr. Haydar Bağış başkanlığındaki ekip, buradan hareket ederek düşük ısılı ortamlarda yaşama becerisi gösterebilecek bir canlı türü üzerinde çalışmaya başladı. Fare embriyolarına, mikroenjeksiyon tekniği ile bu balıkların geni transfer edildi. Dünyada ilk kez Türk bilim adamları tarafından yapılan ve başarılı olan çalışma, uluslararası dergilerde yayımlandı ve büyük ilgi çekti. Doç. Bağış, "Yaklaşık yedi yıl süren projede üretilen transgenik fareye "Buzul Ayısı" adı verildi. Bu fareler, soğuğa dirençli olan dünyanın ilk transgenikleri. TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü, Transgen ve Deney Hayvanları Laboratuvarı’nda yapılan bu çalışmayla embriyo dondurma ve saklama konusunda yeni bir çığır açılmış oldu" diyor.

Normal bir deney faresi 22-24 derecelik bir ortamda yani normal oda koşullarında yaşayabilirken, gen transferi yoluyla elde edilen yeni tür fareler, artı 4 derece gibi insanı bile zorlayan hava koşullarına dayanabiliyorlar. Doç. Bağış, üretilen yüzlerce farenin hayatlarından son derece memnun olduğunu ve hiçbirinde morfolojik bir bozukluğa rastlanmadığını belirtiyor.

Balık geninin memeli bir hayvan olan fare genine dönüştürülmesi de, araştırma ekibinin bir başka büyük başarısı olarak kabul ediliyor. Aynı ekip, şimdi aynı deneyi koçlar ve tekeler üzerinde yapıyor.

Kaynak : Sefa Kaplan/Hurriyet

Hiç yorum yok:

En Çok Okunanlar...

Fenerbaçe taraftarıyım...

FOTOGRAF

KARİKATÜR ve MİZAH

YARARLI BİLGİLER

OTOMOTİV

Ziyaretçilerim...

Beğendiğim Sözler...

"Şükretmek, yaşamımıza daha çok şey katmanın mutlak yollarından biridir"
Marci SHIMOFF

"Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım."

Necip Fazıl Kısakürek


"Dünya, Kötülük yapanlar yüzünden değil,
sayıları daha çok olduğu halde, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir."
Albert Einstein.


Güneş; Işık ve Sıcağından yarar sağlamak için kendisine yalvarılmasını beklemez.
Sende güneş gibi ol, beklenen iyiliği senden istenmeden yap...
Epiktetos.



İnsan gülebildiği kadar insandır.
Moliere.


Hiç bir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin.
Don Herald.


Unutma ki, ağzında bal olan Arı 'nın, kuyruğunda da iğnesi vardır..
John Lyly


Hayata değer bir yaşam,Sevmeye değer bir aşk, Dostluğa değer bir arkadaşlıktan asla vazgeçme.
Ne eksik ne fazlasını ara ve Seni üzenle asla uğraşma.
(Bilinmiyor)


Benim başarı konusunda bildiğim tek şey, Başarmak konusundaki kararlılıktır.
William Feather.


İnsan başkalarını aldatma alıştırmasını önce kendinde yapar.
Refik Halit Karay


Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya ... Kalp durur ... Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ...
Hz.Mevlana

30.11.2007 den itibaren...

***